“MÜŞTERİLERİMİZE ESKİSİNDEN DAHA YAKINIZ”

LIEBHERR TÜRKİYE, PANDEMİ SÜRECİNDE DE SATIŞ SONRASI EĞİTİMLERİNE VE HİZMETLERİNE TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR. GELİŞTİRDİKLERİ UZAKTAN DESTEK HİZMETLERİ VE TAMİR KİTLERİ İLE MÜŞTERİLERİNİN ŞANTİYELERİNDEKİ ÇALIŞMALARINI ARALIKSIZ BİR ŞEKİLDE SÜRDÜRDÜ. LIEBHERR TÜRKİYE PALETLİ VİNÇLER VE ZEMİN MAKİNELERİ SSH MÜDÜRÜ TUĞRUL KUL, LIEBHERR TÜRKİYE SSH EKİBİNİN BU SÜREÇTEKİ GELİŞİMİNİ VE MÜŞTERİ DESTEKLERİNİ MAKİNA MARKET’E ANLATTI.

Liebherr Türkiye bünyesinde 2003 yılında çalışmaya başlayan Tuğrul Kul, ülkenin birçok farklı ilinde görev aldıktan sonra 2008 yılında Azerbaycan’da yeni kurulan Liebherr servisinin sorumlusu olarak görevlendirilmiş. “Azerbaycan görevi, mesleki olarak okulun ötesinde bir tecrübe kazanmamı sağladı. Küçük bir ekiple çok büyük işler başardık. Özellikle makineler konusunda personel eğitimine büyük önem verdik” ifadelerini kullanan Tuğrul Kul, 2018 yılında tekrar Liebherr Türkiye kadrosuna döndü. Kul, şu anda Liebherr Türkiye’de Paletli Vinçler ve Zemin Makineleri bölümünde SSH Müdürü olarak görevini sürdürüyor.

 REMOTE SERVİCE İLE UZAKTAN MÜDAHALE İMKANI

Pandemi nedeni ile 2020 yılında yüz yüze görüşmelerden çok çevrimiçi görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten Kul, “Pandeminin başlangıcında, saha servis faaliyetlerimizi bile zor şartlar altında yürütebildik. Ancak bunlara rağmen iş hacmimizde hiçbir azalma olmadı” dedi. Müşterilerin faaliyetlerine aynı hızda devam ettiğini, bu düzene uyum sağlamak için teknolojik gelişmelerden yararlanarak yeni hizmetler sunmaya başladıklarını kaydeden Kul, “2020 yılında müşterilerimiz için hayata geçirdiğimiz en önemli hizmet Uzaktan Servis (Expert assist) oldu. Remote Servis, TeleService ve MyLiebherr gibi uygulamalar ile bilmeden pandemi şartlarına ne kadar hazır olduğumuzu fark ettik” diye ekledi. Remote Service, 2020 yılında beta versiyon olarak ilk başta Türkiye’de uygulandı. Liebherr Remote Service, müşterilerin telefon ya da bilgisayardaki kameralar aracılığıyla ekran paylaşımı yaparak sorunun tespit edilmesini ve çözüm üretilmesini sağlıyor. “Örneğin valfle ilgili yaşanan bir sorunda, valfin sökülüp takılması ya da ayarlanması için talimat verebiliyoruz. Remote Service, aslında müşterilerimizle çevrimiçi temas kurmamızda çok pratik bir araç oldu” diyen Kul, sadece Türkiye’de değil, yurtdışında çalışan ulaşılması zor makineler için de kolay müdahale imkânı elde ettiklerini söyledi. Remote Service, 2020 yılında müşterilerin makinelerinin sürekli aktif kalmasını sağlarken, Seyahat etmek gerekmediğinden müdahale süresini de kısalttı.

 

 ELECTRİC TOOLBOX İLE KOLAY MÜDAHALE

2020 yılında Remote Service hizmetinin yanı sıra, müşterilerin makinelerle ilgili yaşamış oldukları ve kendileri tarafından çözülebilecek sorunlar için Electric Toolbox hizmeti hayata geçirildi. Makinede yapılması gereken bakımlar için çeşitli elektrikli el aletleri barındırın Electronic Toolbox sayesinde, servis ekibi sahaya gitmeden uzaktan yönlendirme yaparak müşterinin makineye doğru şekilde müdahale etmesi sağlanabiliyor. Bu hizmet sayesinde müşteriler için ciddi bir zaman ve fiyat avantajı sunduklarını söyledi. Pandemiden dolayı Electric Toolbox için özel bir kampanya hazırladıklarını da hatırlatan Kul, “Pandemi dolayısıyla müşterilerimizin bu hizmetten kolaylıkla yararlanabilmesi için normal fiyatının altında tuttuk. Electric Toolbox ile müşterilerimiz, servisin mobilize olma süresini beklemeden makinelerin durma sürelerini ciddi anlamda kısaltarak kendi müdahaleleri ile çalışır tutabildiler” diye ekledi.

 SCR TOOLKİT – EMİSYON DEĞERLERİ KONTROL ALTINDA

Olağandışı bir yıl olarak tanımlanabilecek olan 2020 yılında, birbirinden önemli kampanya ve hizmeti hayata geçirerek müşterilerin mağduriyet yaşamaması için çaba gösterdiklerini hatırlatan Tuğrul Kul, hayata geçirdikleri bir diğer kampanyanın SCR Toolkit hizmeti olduğunu belirtti. SCR Toolkit, makinelerin emisyonlarını azaltmak için oluşturulmuş bir hizmet. Tüm dünyada kabul edilmiş ve Türkiye’de de kullanılan bir sistem olduğunu ifade eden Kul, “SCR sistemi, yeni makinelerde doğru çalışması gereken bir sistem. Sorunlu bir şekilde çalıştığında, makinenin performansında ciddi anlamda düşüşlere neden olabiliyor” diyor. Türkiye’de oldukça yeni uygulanmaya başlandığını ve müşterilerin bu konuda yeni yeni tecrübe kazandıklarını ifade eden Tuğrul Kul, kit sayesinde elde ettikleri başarıyı bir örnekle şöyle anlatıyor; “Bir müşterimiz Remote Service, Electric  Toolbox, SCR Toolkit ve makinenin ihtiyaç duyulan  bakım malzemelerini alarak seyehat engeli olan bir ülkede önemli bir projede çalıştı. Proje boyunca yaşadıkları tüm sorunları uzaktan yardımlarımız ve kendi müdahaleleri ile çözmeyi başardılar. Proje boyunca makineler minimum durma süresi ile çalışmaya devam etti.”

 

PDR + TELESERVİCE – EKSİKSİZ RAPORLAMA

Uzun yıllardan bu yana kullanılan ancak yeni güncelleme ve ek hizmetlerle kullanım alanı genişletilen bir diğer hizmet PDR ve TeleService. Özünde makineye takılı olan GPS ve modem ile birçok verinin anlık olarak takip edilmesini sağlayan Tele Service, 1996 yılından bu yana kullanılan Litronic sistemi ile entegre bir şekilde çalışıyor. Lidat Tele Service hizmeti ile müşteriler, makinelerinin tüm bilgilerini bilgisayardan takip edebiliyor. Bu hizmetin özellikle zemin güçlendirme sektörü için çok daha önemli hale geldiğini açıklayan Kul, şöyle devam ediyor: “Birçok inşaat faaliyetinde, makinelerin yaptığı işi gözlemleyebilirsiniz. Ancak özellikle soilmix işinde, makinenin yaptığı tüm işi raporla belirtmeniz gerekiyor. Yaptıkları iş zemin güçlendirme olduğu için gözlemleme şansınız yok. Dolayısıyla kazılan kuyunun boyu, rotarinin dönüş hızı, aşağıya gidiş hızı, basılan betonun litresi, basıncı gibi ölçülmesi zor bilgiler, PDR sayesinde raporlanabiliyor ve makine kabininde anlık olarak izlenebiliyor. TeleService ise bu raporlara makinenin yanında olmaya gerek kalmadan internet bağlantısı olan her yerden anlık ulaşılabilmesini ve raporlanabilmesini sağlıyor.”

 

 YEDEK PARÇA STOĞU ARTTIRILDI

Verilen hizmetlerin yanı sıra özellikle yedek parça alanında 2020 yılında önemli yapılanmalar hayata geçirdiklerini hatırlatan Tuğrul Kul, “En önemli gelişme, müşterilerimize daha hızlı müdahale edebilmek için Liebherr Ankara şubemizde, zemin güçlendirme ve paletli vinç müşterilerimize özel ayrı bir yedek parça stok alanı oluşturduk” diyor. Ankara’nın merkezi konumu sayesinde Türkiye’nin birçok noktasına ulaşmanın kolaylaştığını belirten Kul, “Bu kararımızla eş zamanlı olarak İzmir – Ankara YHT ve Ankara-Niğde otoyol projesinde birçok Liebherr iş makinesi çalışmaya başladı. Projeye hızlı müdahale edebiliyor olmamız, yaptığımız bu yatırımın ne kadar doğru olduğunu da kanıtlar nitelikteydi” dedi.
Tuğrul Kul yedek parça stok yönetimiyle ilgili, ”Stok analizi yaparak yedek parça stok miktarını belirliyoruz. Makinelerde gelecekte ne gibi parçalara ihtiyaç duyulabileceğini öngörerek stok siparişlerimizi oluşturuyoruz. Stoğumuzu bu şekilde müşterilerimiz için her zaman optimum düzeyde tutuyoruz.” Yedek parça stokları, belirli periyotlarda değil, sürekli olarak güncel tutuluyor. İhtiyaçlar doğrultusunda devamlı ekleme çıkarma yapılıyor. Bu sayede müşterilerin taleplerine hızlı bir şekilde cevap verilebiliyor.

 MAKİNENİN ÖMRÜNÜ UZATIN!

Orijinal yedek parça kullanımı, iş makineleri sektörünün en önemli konularından birisi. Müşterilerin maliyet öncelikli yaklaşımları nedeniyle bazen önemsenmeyen bir konu olduğunu belirten Kul, “Aslında olay bazlı maliyet günümüzde çok da geçerli bir sebep değil. Çünkü orijinal yedek parça fiyatları, orijinal olmayan parçalarla neredeyse aynı seviyede. Hatta çoğu zaman yapılan kampanyalar sayesinde altında bile kalıyor. Bazı yedek parçalar orijinal olmayan parçalarla değiştirilirken, ürnekar etmiş gibi düşünülüyor. Ancak orijinal parçayla orijinal olmayan parçanın arasında büyük farklar var. En basitinden orijinal olmayan filtrelerde, bazı partiküller dizel motora girmesi ve arızalandırmasına neden olabiliyor. Böyle bir durumda basit bir filtrenin neden olabileceği motor arızası, tutturulmaya çalışılan maliyetin çok daha fazlasının oluşmasına neden olabiliyor. Yağın litresi ya da filtre başına maliyet yerine makinenin ömrü boyunca toplam bakım maliyetine dikkat edilmelidir.” diyor.

 “YAĞ KALİTEMİZDE İDDİALIYIZ”

Liebherr yağlarının, piyasadaki diğer muadil yağlardan çok daha avantajlı olduğuna dikkat çeken Tuğrul Kul, “Liebherr kendi yağlarını kendisi üretiyor. Avantajımız ise çok büyük; çünkü bu yağlar kendi makinelerimiz için özel olarak üretiliyor. Diğer markalar tüm makine ve ekipman gruplarına uyum sağlayacak ama hiçbir ürüne özel odaklanmayan üretim yapmak durumundalar. Liebherr ise sadece kendi iş makinelerine özel üretim yapıyor” diyor. Liebherr’in farklı iklim ve çalışma şartlarına uygun hidrolik , motor ve şanzıman yağlarının bulunduğunu ifade eden Kul, Liebherr yağlarının, özel üretiminden dolayı muadillerinden iki kat daha uzun ömürlü olduğunu ve performans olarak da çok fark yarattığını dile getiriyor. Bu da bakım maliyetlerinin yarıya inmesi ve makine ömrünün uzaması anlamına geliyor.

 MAT 120 KULLANIMI ARTIYOR

Geçtiğimiz dönemde Türkiye’deki kullanıcılar için geliştirilerek piyasaya sunulan MAT 120 her geçen gün daha çok kullanıcıya ulaşmaya başladı. Makinenin kullanımı ile ilgili birçok eğitim verildiğini ve müşterilerin son derece memnun olduğuna değinen Kul, “Müşterilerimize verdiğimiz eğitim desteğimiz ile makinelerin daha da verimli kullanılmasını sağladık” diye açıklıyor. MAT 120’nin kullanıldığı projelerde saha ekiplerinin de gerek yüz yüze gerekse de online olarak müşterileri sürekli bilgilendirdiğini hatırlatıyor Kul ve ekliyor, “Liebherr Türkiye’nin en güçlü olduğu alanlardan biri, bilgili ve donanımlı teknik ekibe sahip olması. Teknisyenlerimizin bilgi birikimi sayesinde makinelere maksimum seviyede doğru müdahalede bulunabiliyoruz.” Pandemi öncesinde hem yurt dışı hem de yurt içi eğitimler devam ederken, pandemi ile beraber bu süreç yerini online eğitime bıraktı. Liebherr Türkiye bünyesinde görevlerini sürdüren teknik danışmanlar, makinelerde gerçekleşen yenilikleri yakından takip ediyor, gerekli eğitimleri online olarak tamamlıyor. Yakın dönemde Almanya’dan gelen eğitmenler eşliğinde de eğitimler gerçekleştirilmeye başlandığını ifade eden Kul, “Teknik eğitimlerimizin yanı sıra kendi içimizde sürekli olarak eğitim düzenliyoruz. Ancak pandemi öncesine oranla eğitimlerimizin büyük bir kısmı online olarak sürüyor” diyor. Online eğitim sürecinin farklı bir fırsatı doğurduğunu da hatırlatan Kul, şöyle özetliyor: “Remote Service sistemimizle arızalara yapılan müdahaleler kayıt altına alınabiliyor. Ekibimize yeni katılan teknisyenlerimiz, almış oldukları eğitimlerin yanı sıra daha önceki Remote Service eğitim kayıtlarını da izleyebiliyorlar. Bu sayede eğitimlerini pekiştirme şansları oluyor.”

SERVİS ANLAŞMALARI İLE SAĞLAM BİR TEMELE SAHİP YÜKSEK PERFORMANSLI HİZMET!

Liebherr servis anlaşmaları sayesinde müşterilerimiz makinelerinin servis ihtiyaçlarının denetimini, profesyonel servis ekibimizin gözetimine bırakıyor ve kendi işlerine daha fazla zaman ayırabiliyorlar. Makine arızlarına yapılan hızlı müdahaleler sayesinde iş kaybını azaltıp, verimliliği artırıyoruz. Bununla birlikte operatörler ile Liebherr servis yetkilisi arasında yakın çalışma imkânı sağlanıyor, anlık bilgi paylaşımı ile önleyici tedbirler alınıyor, bu sayede müşterilerimiz büyük maliyetli arızaların önüne geçmiş oluyorlar. Sabit servis hizmet giderleri sayesinde maliyet endişesi olmadan servis hizmetlerimizden faydalanabiliyorlar. Üstelik müşterilerimiz, kendi ihtiyaçlarına uygun modülü oluşturabildiği gibi çalışma koşullarına en uygun standart servis anlaşması modüllerinden birini de seçebiliyorlar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

scroll to top