WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Yöneticisi Tolga İmamoğlu, Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin (UKOME) kasım ayında gerçekleştirdiği kongrede alınan kararları incelediği “UKOME, taksi sayısı çok arka planda kalan eğitim” yazısını sizlerle paylaşıyoruz.
Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kasım ayı toplantısı Yenikapı’daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. İstanbul’un kangrene dönen taksi sorununu çözmek için İBB Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü’nün defalarca reddedilen 5 bin yeni taksi teklifi, ekim ayı oturumunda revize edilerek tekrar sunulmuş ve detaylı olarak incelenmek üzere alt komisyona sevk edilmişti. Yeni taksi teklifi bu ay yeniden gündeme geldi. Revize edilmiş teklifte, 1803 minibüs ve isteğe bağlı olarak 322 dolmuşun taksiye dönüştürülmesi, 500 adet de engelsiz taksi olmak üzere toplam 2 bin 625 yeni taksinin hizmete girmesi önerildi. Toplam 2 bin 125 minibüs ve dolmuşun taksiye dönüşümü oybirliği ile kabul edildi. Alınan yeni taksi dönüşüm kararına göre dönüşecek minibüsler 8+1 geniş hacimli araçlar olacak. Ücret, normal taksiden yüzde 30 daha fazla olacak. Şoförler, taahhütname imzalayacak. Yolcu, güzergah seçme, kaba davranış, fazla ücret alma konularında cezası olan şoförler çalışamayacak. İBB tarafından belirlenecek kılık-kıyafet standardına uyacaklar. Ulaşım Akademisi’nde 15 gün zorunlu eğitim alacaklar. Taksiye dönüşen minibüs ve dolmuşlar, plakalarını 3 yıl devredemeyecek.
Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına göre İstanbul’un nüfusu 15 milyon 462 bin 452 iken, şehirde 17 bin 395 taksi bulunuyor. Bu rakamlar dikkate alındığında İstanbul’da 1000 kişiye düşen taksi sayısı 1,12. Dünyanın diğer büyük şehirlerine bakıldığında İstanbul bu rakamla oldukça geride kalıyor. Fransa’nın başkenti Paris’te 6 milyon nüfusa kıyasla 18 bin 524 taksi bulunurken her bin kişiye düşen taksi sayısı 2,73 ve taksi başına düşen kişi sayısı ise 366. İngiltere’nin başkenti Londra’da da durum farksız değil. 8 milyon nüfusluk şehirde 20 bin 136 taksi bulunurken her bin kişiye düşen taksi sayısı 2,26, taksi başına düşen kişi sayısı ise 442 oldu.. Ulaşım planlama yaklaşımı açısında mevcut taksi sayısını arttırmaya yönelik karar kesin bir doğruluk olarak tanımlansa da mevcut kamuoyu tartışmalarını özelllikle de İstanbul Taksiciler Esnaf Odası tarafından yükseltilen sesleri törpülemek için nicelik ötesi nitelik tartışmasının ortaya konmasında yarar görüyorum. Burada altını çizmek istediğim husus yeni oluşumda her ne kadar 15 günlük zorunlu eğitim süreci de eklenmiş olsa, bu eğitimin içeri kamuoyu ile yeni bir iletişim mekanizması kurulmak suretiyle paylaşılmalı, yeni taksilerin sadece yeni araçlar değil, İstanbul’daki bütün yol kullanıcıları güvenli ve erişilebilir bir ulaşımın parçası olduğunu vurgulanmalıdır. Buna en güzel örneklerden biri de Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Sivil Toplum Aracı ve Medya – Sivil Toplum Ağlar ve Platformlar Destekleme Programı dahilinde desteklenen ve WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler’in koordinatörlüğünü üstlendiği “Türkiye Sürdürülebilir Kent içi Ulaşım Ağı (KAVŞAK)” projesidir. Proje kapsamında geliştirilen pek çok faaliyetle kamuoyunun bilinç ve farkındalık düzeyi arttırılmaya çalışılmaktadır. Proje dahilinde geliştirilen mikro hibe desteği ile hayata geçirilen “Şeridi Paylaş Güvenle Ulaş” projesi ise empati konusuna özel olarak Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına göre İstanbul’un nüfusu 15 milyon 462 bin 452 iken, şehirde 17 bin 395 taksi bulunuyor. Bu rakamlar dikkate alındığında İstanbul’da 1000 kişiye düşen taksi sayısı 1,12. Dünyanın diğer büyük şehirlerine bakıldığında İstanbul bu rakamla oldukça geride kalıyor. Fransa’nın başkenti Paris’te 6 milyon nüfusa kıyasla 18 bin 524 taksi bulunurken her bin kişiye düşen taksi sayısı 2,73 ve taksi başına düşen kişi sayısı ise 366. İngiltere’nin başkenti Londra’da da durum farksız değil. 8 milyon nüfusluk şehirde 20 bin 136 taksi bulunurken her bin kişiye düşen taksi sayısı 2,26, taksi başına düşen kişi sayısı ise 442 oldu.
Ulaşım planlama yaklaşımı açısında mevcut taksi sayısını arttırmaya yönelik karar kesin bir doğruluk olarak tanımlansa da mevcut kamuoyu tartışmalarını özellikle de İstanbul Taksiciler Esnaf Odası tarafından yükseltilen sesleri törpülemek için nicelik ötesi nitelik tartışmasının ortaya konmasında yarar görüyorum. Burada altını çizmek istediğim husus yeni oluşumda her ne kadar 15 günlük zorunlu eğitim süreci de eklenmiş olsa, bu eğitimin içeri kamuoyu ile yeni bir iletişim mekanizması kurulmak suretiyle paylaşılmalı, yeni taksilerin sadece yeni araçlar değil, İstanbul’daki bütün yol kullanıcıları güvenli ve erişilebilir bir ulaşımın parçası olduğunu vurgulanmalıdır. Buna en güzel örneklerden biri de Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Sivil Toplum Aracı ve Medya – Sivil Toplum Ağlar ve Platformlar Destekleme Programı dahilinde desteklenen ve WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler’in koordinatörlüğünü üstlendiği “Türkiye Sürdürülebilir Kent içi Ulaşım Ağı (KAVŞAK)” projesidir.
Proje kapsamında geliştirilen pek çok faaliyetle kamuoyunun bilinç ve farkındalık düzeyi arttırılmaya çalışılmaktadır. Proje dahilinde geliştirilen mikro hibe desteği ile hayata geçirilen “Şeridi Paylaş Güvenle Ulaş” projesi ise empati konusuna özel olarak odaklanmıştır. Sakarya Bisiklet ve Doğa Sporları Derneği önderliğinde ve Sakarya Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası’nın ortaklığında gerçekleştirilen eğitimlerde Trafik eğitmeni tarafından duraklarda hazır bulunan tüm şoförlere özellikle şehir içi ulaşımda bisiklet kullanıcılarına yönelik araç şoförlerinin dikkat etmesi gereken hususlarla ilgili olarak eğitim verildi. Dikiz aynası ve yan ayna kullanımı, 1,5 metre mesafe bırakmanın önemi, kapı açılır ayna kontrolü ve sağ el ile kapı açma ile ilgili olarak bilgilendirmeler yapıldı. Ayrıca şoförlerin sabit makaralar üzerinde bisiklete binmesi ve araçların yanlarından geçerek kornaya basması sağlandı.
Diğer tartışma konularında olduğu gibi taksi hususunda en temel birleşenin eğitim olduğunu unutmamak gerekir.