Türkiye’den Basra Körfezi’ne: Kalkınma Yolu Projesi

Kalkınma Yolu Projesi, 1200 kilometrelik demir yolu ve otoyol ile Türkiye’yi Basra Körfezi’ndeki Faw Limanı’na bağlayacak. Yeni İpek Yolu olarak tanımlanan proje, Avrupa’dan Körfez ülkelerine kadar geniş bir bölgeyi etkileyecek ve ortak fayda sağlaması amaçlanıyor.

Temelleri 2005 yılında atılan Yeni İpek Yolu; Basra Körfezi’nden başlayarak Divaniye, Necef, Kerbela, Bağdat ve Musul gibi Irak’ın önemli kentlerini aşarak Türkiye’ye, oradan Avrupa’ya ulaşacak Kalkınma Yolu Projesi’nde somut adımlar atılmaya başlanıyor. Tarihi İpek Yolu’nun canlandırılması için stratejik önem taşıyan ve Türkiye’den başlayarak Kafkaslar’a, oradan Hazar Denizi’ni aşarak Türkmenistan ve Kazakistan’ı takiben Orta Asya’dan Çin’e ulaşan Orta Koridor’un önemi her geçen gün artıyor. Rusya’nın içinde bulunduğu “Kuzey Koridoru” ile İran’ın içinde yer aldığı “Güney Koridoru”na alternatif oluşturan Orta Koridor, Çin ile Avrupa’nın bütünleşmesi adına önemli bir yerde bulunuyor. Pekin’den Londra’ya uzanan bu hat, yıllık 600 milyar doları aşan ticaret trafiğinin merkezinde yer alıyor.

Dünyada yaşanan gelişmeler ışığında “Orta Koridor”

Çin’i ve bölge ülkelerini, Orta Doğu ve Avrupa’ya bağlayan Kuzey ve Güney koridorları da “jeopolitik konumları açısından sorun teşkil edebilecek hatlar” kategorisinde yer alıyor. Özellikle Suriye ve Irak dahil olmak üzere Orta Doğu’daki istikrarsızlıklar Güney Koridoru’ndaki riski artırırken Kuzey Koridoru da Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan olumsuz etkilendi. Bu durum Orta Koridor’un stratejik önemini artırdı. Orta Koridor’un geçtiği Türkiye’nin Asya-Avrupa bağlamında stratejik geçiş güzergahlarının tamamını kontrol ediyor olması da ülkeyi projede kilit konumuna getirdi.

Hikayenin başlangıcı: Büyük Faw Limanı

Basra yerel idaresi, 2005 yılında, Basra Körfezi’ne açılan Faw Yarımadası’nda yaklaşık 5 milyar dolarlık bütçe ile bölgenin en büyük limanının inşa edilmesini hükümete teklif etti. Bu teklif projenin ilk başlangıç adımı sayılıyor ve Irak’ın kendi ihtiyaçları için oldukça büyük önem arz ediyor. Projenin anlamlı hale gelmesi iki şarta bağlı; bunlardan birincisi, kurulacak limandan 3. Ülkelere mal taşınmasının hedeflenmesi, ikincisi ise, projeye destek verecek ve projenin değerini artıracak bölge ülkeleriyle işbirliğine gitme yolu olarak görülüyor. Irak, bu hedefle Faw Limanı çalışmalarına başladı. Bu limanın; ilk gemiyi eylül 2024’te ağırlaması, 2025’te ise tamamen açılması bekleniyor. Bu durum limandan komşulara stratejik bir yol inşa etme çalışmasını ikiye katladı. Uzmanlar, böyle bir yolun yapılmamasının liman açıldıktan sonra işe yaramaz hale gelebilme ihtimalini de beraberinde getirebileceğini ön görüyor.

Kalkınma Yolu/Kuru Kanal Projesi

Irak Ulaştırma Bakanlığı, nisan 2010’da, Büyük Faw Limanından yararlanmak için Faw’dan Suriye ve Türkiye’ye bir demir yolu inşaatı için yatırım tekliflerini kabul ettiğini açıkladı. 2014 mart ayında Irak, bu amaçla Dünya Bankası ile bir anlaşma imzaladı. 2015 yılında Pakistan’ın Gwadar Limanının Çin tarafından geliştirilip kiralanmasıyla Irak’ın jeopolitik önemi daha da arttı. Bu durumun sebebi, Gwadar’a ulaşan Çin malları, Süveyş Kanalı’ndan geçerek deniz yoluyla Avrupa’ya ulaşmak yerine çok daha düşük maliyetle kısa sürede Avrupa’ya varabilmesi olarak tahmin ediliyor.

CPEC projesi “Kuşak ve Yol Girişimi”nin merkezinde yer alıyor

Çin’in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ni, Pakistan’ı kuzeydoğu-güneybatı yönünde kat ederek Gwadar ve Karaçi limanlarıyla Umman Denizi’ne bağlamayı amaçlayan “Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru” (CPEC) projesi, “Kuşak ve Yol Girişimi”nin merkezinde yer alıyor. Proje kapsamında yürütülen kara yolu projeleri, liman ve serbest bölge inşaatlarının büyüklüğü 2020 itibarıyla 70 milyar doları aştı. Projelerin Pakistan’ı Çin imalat ürünlerinin dünyaya taşınması konusunda kilit bir lojistik üssü haline getirmesi hedefleniyor.

Gwadar limanı son derece kritik bir öneme sahip

ÇPEK’in Çin açısından önemi Malakka boğazına alternatif nakliye yolları sunmasında yatıyor. Bu aynı zamanda yolun kısalması nedeniyle büyük bir tasarruf da sağlıyor. Malakka boğazı önemi, küresel ticaretin yüzde 25’inin bu boğazdan yapılmasından geliyor. Yine Çin’in petrol ithalatının yüzde 85’i de bu boğazdan geçiyor. Söz konusu su yolunu kısaltacak projenin bir parçası olarak Gwadar limanı son derece kritik bir öneme sahip. Gwadar Limanı ile Faw Limanı’nın önemi bu noktada birleşiyor. Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’ya saldırması ve Avrupa’nın Rusya ile ilişkilerinde ortaya çıkan sorunlardan sonra Katar gazının transfer güzergâhı ve Irak gazının çıkarılıp Avrupa’ya ihracının gündeme gelmesi, Kalkınma Yolu projesinin önemini daha da artırdı.

20 milyar dolarlık projenin 2029’a kadar tamamlanması bekleniyor

“Kalkınma Yolu Projesi”, hızlı tren hattının yanı sıra bu süre zarfında otoyol; Irak ve Körfez ülkelerinin petrol nakil hattı ve gaz nakil hattı gibi iktisadi projeleri ile hizmetleri de kapsayacak.

İran Araştırmaları Merkezi Kıdemli Uzmanı Müştak El-Hılo, projeyi, ‘körfez ülkelerinin jeopolitiğini değiştirecek’ bir adım olarak tanımlıyor. Basra’dan başlayan güzergah, Irak’ın önemli şehirlerinden geçtikten sonra Irak, Türkiye ve Suriye’nin temas noktasından Türkiye’ye girecek ve Mersin Limanı’ndan Avrupa’ya devam edecek. Maliyeti yaklaşık 20 milyar dolar olan projenin plana göre 2029’a kadar tamamlanması bekleniyor. İran Araştırmaları Merkezi Kıdemli Uzmanı Müştak El-Hılo, finansman konusunda Türkiye’nin önemine şu sözlerle dikkat çekiyor: “Türkiye bu projenin sponsorlarından biri. Çünkü elde edilecek ekonomik faydaların dışında Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu; Kuveyt’te, şubat 2018’de düzenlenen “Irak’ın Yeniden İnşası Konferansı”nda 5 milyar dolarlık kredi sözü vermişti. Eski Irak Başbakanı Mustafa Kazımi’nin 2020 sonlarında Ankara’ya yaptığı ziyaret sırasında, bu kredinin söz konusu yolun yapımı için verildiği belirtildi” dedi.

Yeni istikrarlar sağlanacak

Türkiye hem Irak hem de Körfez ülkeleriyle olan ilişkilerini artırıyor. “Kalkınma Yolu Projesi”, bölge ülkelerinin ekonomik açıdan bir birlik oluşturma, birbirlerinin çıkarlarını gözetme ve düşmanca faaliyetlerden kaçınma konusunda da önemli işaretler veriyor. Türkiye’nin en önemli ihracat partnerlerinden olan Irak’ta yaşanacak istikrar dönemi, hem ikili ilişkilerde hem de 3. ülkeler üzerinden gerçekleşecek çalışmalarda Türkiye’ye katkı sağlaması bekleniyor. Orta Koridor’un genişmelesi, alternatifler üretmesi konusunda son derece önemli. Zengezur Koridoru’nun bu anlamda önemli katkı yapması bekleniyor. Çin’den Gwadar Limanı’na, oradan Faw Limanı’na ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşacak koridor, hem daha az maliyetli hem de daha hızlı bir proje olacak. Ekonomik faydasının yanında Kalkınma Yolu Projesi, hem Türkiye-Irak ilişkilerinde hem de Türkiye-Körfez ülkeleri ilişkilerinde yeni bir istikrar sağlayacağı ön görülüyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

scroll to top