Daha sürdürülebilir, daha yeşil yollar nasıl inşa edilir?

Dünyanın gündeminde olan daha sürdürülebilir ve daha yeşil yolları inşa etmek için biyo-bazlı bağlayıcılar ile gençleştiriciler kullanılmalı. Bu; petrole olan bağımlılığı azaltmaya, kaldırımların ömrünü uzatmaya ve gezegeni korumaya da fayda sağlayacaktır.

Yale Üniversitesi tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma, taze asfaltın ‘önemli ancak gözden kaçan bir hava kirliliği kaynağı’ olduğunu öne sürüyor. Araştırmada asfaltın araba ve kamyonlara rakip olabilecek kadar hava kirliliğine sebep olduğu belirtildi.

Gelecek için fırsat yaratmak

Asfalt üretim endüstrisine olan talep, Covid-19 pandemisinin neden olduğu zorluklara rağmen artış gösterdi. Çimento gibi ikame malzemelerin fiyatlarının artması, bu sektördeki asfalt kaplama ürünlerine olan talebin cari dönemde bir miktar artmasına neden olarak sektör gelirlerini artırdı. Ancak şimdi hızla yükselen petrol fiyatları, asfaltı ve tüm petrol yan ürünlerini daha pahalı hale getirdi. Buna ek olarak nakliyeye bağlı tüm ürün ve malların enflasyonu da sorunu kalıcı kıldı. Ancak genel olarak bakıldığında sektör çok kötü durumda değil ve kısa vadede asfalttan vazgeçilmesi mümkün görünmüyor. Yine de daha temiz bir dünya için elimizden geleni yapmalıyız. Yol ile caddeleri daha uzun süre dayanacak şekilde ve daha az toksik malzemelerle döşemeliyiz. Son on yılda, asfalt kaplamayı daha sürdürülebilir hale getirmek için bu sorunların her birini ele almamıza yardımcı olacak teknolojiler geliştirildi. Ayrıca bu teknolojik çözümlerin tarım endüstrisine de katkı sağladığı görülüyor.

Yurt dışında neler yapılıyor?

Hollanda merkezli Biobased Press: “Hollanda’da artık doğal bağlayıcı ligninden yapılan bitüm benzeri bir ürünle döşeli biyo-bazlı yollar bulunuyor. Bu yollar arasında; her gün arabalar ve ağır kamyonlar tarafından kullanılan bir sanayi sitesindeki yol bölümü, bazı tali yollar ve her biri farklı bir lignin bazlı biyo-bitüm kullanılarak üretilen üç bölümden oluşan bir bisiklet yolu yer alıyor.”

Wageningen Food & Biobased Research’ten Richard Gosselink: “Hollanda’da bu tür yeni bağlayıcıyla; yani %50 lignin, %50 bitümle halihazırda sekiz tanıtım yolu inşa ettik. Bu konuda dört yıllık bir deneyime sahibiz ve çok iyi görünüyor.”

Minnesota Ulaştırma Departmanı (MnROAD): 2018’den bu yana, tarımsal şirketler grubu Cargill ve agrega tedarikçisi Hardrives tarafından geliştirilenler de dahil olmak üzere biyobazlı gençleştiricileri test ediyor.

ABD’de, New Mexico Ulaştırma Bakanlığı (NMDOT): sınırlı fonla 12 bin millik bir yol ağını yönetiyor ve eskimiş yolları onarmak için yenilikçi asfaltlama teknikleri kullanıyor. NMDOT, dünya çapında başarılı kaplama koruma tekniklerinde önemli bir bileşen olan İndulin emülgatörlerini kullanıyor. Eşsiz Indulin formülasyonları, kaplama yöneticilerinin solvent yerine su bazlı asfalt teknolojileriyle çalışmasını sağlıyor. İndulin emülgatör kimyası; asfalt yolların kazınmasını, yenilenmesini ve değiştirilmesini kapsıyor. Bu; süreci çevre için daha iyi, daha hızlı ve daha ucuz hale getirerek uzun ömürlü yollar oluşturuyor. Karıştırma ve nakliye taleplerinin ortadan kaldırılmasında önemli maliyet ve enerji tasarrufu sağlayan bu yöntemin diğer avantajları;

  • %40 daha erken trafiğe açılabilir,
  • İnşaat maliyeti %50 daha az,
  • Sera gazı emisyonları %90 oranında azalır.

Iowa Eyalet Üniversitesi Ulaştırma Enstitüsü’nün “Asfaltta kullanım için biyo-bazlı polimerlerin geliştirilmesi” adlı araştırma projesinde, “Soya fasulyesi yağı dünyanın en bol bulunan bitkisel yağı ve şu anda yaygın olarak asfalt bağlayıcı olarak kullanılan bütadienden yüzde 40 daha ucuz. Bütadienin bir soya bağlayıcı ile değiştirilmesi, polimerle modifiye edilmiş asfaltın daha düşük maliyetlerine dönüşecek. Ayrıca polimerize trigliseridler; doğası gereği yenilenebilir, çevre dostu ve bütadienden daha güvenli” ifadelerine yer veriliyor.

İleriye bakmak

Gelecekte geliştirilen biyopolimerlerin uygulanmasıyla, asfalt endüstrisinde kullanılmak üzere polimerler üretmek için soya fasulyesi yağı kullanılabilir. Bu, soya fasulyesi için gelişmiş ekonomik fırsatlar yaratabilir. Soya çiftçileri için ekonomik değer sağlanır ve mısırla dengeli bir ürün rotasyonu yoluyla toprak kalitesi korunur. Bu hem çiftçiler hem de asfalt müteahhitleri için önemli bir fırsat.

Ülke çapındaki ulaşım kurumları, belediyeler ve özel işletmeler; yüzde 100 toksik olmayan, asfalt kaplamanın ömrünü; iki veya üç katına çıkaran, soya ve geri dönüştürülmüş Strafor bazlı bir asfalt dolgu malzemesi olan RePlay’in kullanımıyla önemli ölçüde uzatıyor. Bu soya yan ürünü, geceleri uygulanabiliyor ve temizlenebiliyor. Böylece yeniden şeritleme gerekmiyor. Bununla beraber; sıfır kirlilik, zaman ve bütçeden tasarruf da sağlanıyor.

Auburn Üniversitesi’ndeki Ulusal Asfalt Teknolojisi Merkezi tarafından 2019 yılında yürütülen bir araştırmaya göre; gençleştirici sis contaları, özel ekipman gerektirmeden uygulanabilecekleri için kaplamaların yüzey bozulmasını önlemek veya geciktirmek için düşük maliyetli bir seçenek oluyor. Mevcut bir kaplamanın yüzey durumunu eski haline getirmek için etkili bir çözüm olan bu teknik, test edilen yedi farklı gençleştirici arasında tam not aldı. Sektör olarak daha temiz, daha sürdürülebilir ve petrole çok daha az bağımlı olan bir gelecek düşünmeliyiz. Bunu yaparken de çevreci seçeneklere yönelmeliyiz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

scroll to top